|

El Atmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) Davası Koşullar ve Haklarınız

El atmanın önlenmesi (Müdahalenin Men’i) davası, hukuki düzlemde hak sahiplerinin mülkiyet ve diğer haklarına yönelik haksız müdahalelere karşı başvurdukları en temel yollardan biridir. Bu dava türü, ayni haklara (örneğin mülkiyet, intifa, oturma hakkı) sahip kişilerin, bu haklarından kaynaklanan yetkilerine yapılan hukuka aykırı girişimlere karşı açtıkları bir hukuki süreçtir. Bununla birlikte, kira gibi kişisel hak (şahsi hak) sahipleri de, haklarına yönelen tecavüzleri bertaraf etmek amacıyla Müdahalenin Men’i Davası açma yetkisine sahiptirler.

Bir ayni veya kişisel hakkın kullanımının hukuka aykırı biçimde engellenmesi, kısıtlanması veya zorlaştırılması durumunda, hak sahibi, bu hukuka aykırı fiilleri gerçekleştiren kişilere karşı El Atmanın Önlenmesi Davası açarak ihlallerin ortadan kaldırılmasını talep edebilir. Bu davanın temel amacı, mülkiyet hakkı (ayni hak) veya intifa, sükna hakkı gibi sınırlı ayni haklar ile kira gibi şahsi hakların, her türlü zararlı eyleme karşı korunmasını sağlamaktır. Örneğin, dükkanına izinsiz giren bir kişiye karşı mülkiyet hakkı sahibi Müdahalenin Men’i Davası açabileceği gibi, dükkanda intifa (kullanma) hakkına sahip sınırlı ayni hak sahibi veya kira sözleşmesiyle kiracı da El Atmanın Önlenmesi Davası açma hakkına sahiptir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 683. maddesi uyarınca; bir şeye malik olan (sahip olan) kimse, hukuk düzeninin belirlediği sınırlar içerisinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını hukuka aykırı bir şekilde elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız El Atmanın Önlenmesini de dava edebilir.

Özellikle vurgulamak gerekir ki, El Atmanın Önlenmesi Davası açan ayni veya kişisel hak sahipleri, genellikle bu dava ile birlikte ecrimisil davası (haksız işgal tazminatı davası) da açma yoluna gitmektedirler.


El Atmanın Önlenmesi Davasının Temel Koşulları

El Atmanın Önlenmesi Davası‘nın açılabilmesi için aşağıda belirtilen üç ana şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:

1. Ayni veya Kişisel (Şahsi) Hak Sahibi Olma Koşulu

Taşınır veya taşınmaz bir mal üzerinde mülkiyet hakkı gibi bir ayni hak sahibi olanlar veya intifa hakkı, sükna hakkı, üst hakkı, geçit hakkı gibi sınırlı ayni hak sahipleri, haksız el atmalara karşı El Atmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) Davası ikame edebilirler. Ayrıca, hukuki bir ilişkiye dayanan kişisel hakkını ispatlayabilen şahıslar da bu davayı açma yetkisine sahiptir. Örneğin, mülkiyet hakkı sahibinden bir yeri kiralayan kiracı, kiraladığı taşınmazın haksız yere işgal edilmesi durumunda, işgalciye karşı Müdahalenin Önlenmesi Davası açabilir.

Taşınmaz mallar söz konusu olduğunda, tapu sicilinde ayni hak sahibi olarak kayıtlı olan kişiler El Atmanın Önlenmesi Davası açabilirler. Taşınır mallar açısından ise zilyetlik (fiili hakimiyet) mülkiyet karinesi teşkil ettiğinden, ayni hakkın uygun bir şekilde ispatlanması önem arz etmektedir.

Elbirliği mülkiyeti (örneğin miras ortaklığı) veya paylı mülkiyet (hisseli mülkiyet) hallerinde, her ortak veya paydaş tek başına El Atmanın Önlenmesi Davası açma hakkına sahiptir. Bu gibi durumlarda, davayı açan paydaşın payı oranında değil, malın tamamı hakkında El Atmanın Önlenmesi kararı verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, K.2021/5160).

2. El Atmanın Gerçekleşmiş Olması veya Başlama Tehdidinin Bulunması

El Atmanın Önlenmesi Davası‘nın açılabilmesi için, taşınır veya taşınmaz mal üzerindeki ayni veya kişisel hakka fiilen el atılmış olması veya el atma tehlikesinin somut olarak mevcut bulunması şarttır. El atmanın gelecekte vuku bulacak olması, önceden El Atmanın Önlenmesi Davası açılmasına engel teşkil etmez. Bu davanın amacı, ayni hakka (mülkiyet, intifa vb.) yapılan el atmanın sonlandırılması veya el atma tehdidinin engellenmesidir.

3. El Atmanın Hukuka Aykırı Niteliği

El atmanın hukuka aykırı kabul edilebilmesi için, ayni veya kişisel hakka yapılan müdahalenin haksız olması gerekmektedir. Haksız el atma, doğrudan ayni/kişisel hakka yapılabileceği gibi, çeşitli araçlar veya kişiler kullanılarak dolaylı bir biçimde de gerçekleşebilir. El atma, doğrudan bir insan eylemiyle meydana gelebileceği gibi, bir insanın yarattığı bir durum nedeniyle de dolaylı olarak ortaya çıkabilir. Örneğin, bir taşınmaza kamyondan çöp dökmek doğrudan el atma iken, bir taşınmazın manzarasını kapatmak dolaylı el atma olarak kabul edilir.

Özellikle belirtilmelidir ki, ayni/kişisel hakka yapılan müdahale, bir yasa hükmünden veya geçerli bir sözleşmeden kaynaklanıyorsa, ortada haksız bir el atma fiilinden bahsedilemez. Ayni hakka yapılan müdahalenin haksız kabul edilebilmesi için hiçbir hukuki dayanağının bulunmaması şarttır. Örneğin, süresi dolmuş ancak usulüne uygun şekilde feshedilmemiş bir kira sözleşmesine dayanarak bir taşınmazı kullanan kimse, sözleşmeden kaynaklanan bir hakkı kullandığından, bu durumda haksız bir el atma söz konusu olmayacaktır.

Kural olarak hiçbir arazi maliki, komşu taşınmazda yapılan bir yapının kendi arazisine taşırılmasına katlanmak zorunda değildir. Bu nedenle TMK’nın 683/2. maddesine göre haksız El Atmanın Önlenmesini dava edebilir. Ancak, yapıyı yapan malik, yapıyı taşırılmasına imkan veren bir irtifak hakkına sahip ise komşu arazi maliki yapının kendi arazisine taşırılmasına katlanmakla yükümlü olur ve böyle bir durumda yapının taşırılan kısmının mülkiyeti, arazi malikine değil yapıyı yapan malike ait olur (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, K.2021/1241).


El Atmanın Önlenmesi Davasında Talep Edilebilecek Ek İstekler (Ecrimisil, Yıkım vb.)

El Atmanın Önlenmesi Davası, haksız el atmaya son verme gayesiyle açılır. Bazı durumlarda haksız el atma, ayrıca bir zarara da yol açabilir. Kişisel veya ayni hak sahibi (mülkiyet hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı vb.), haksız el atma nedeniyle oluşan zararın da tazminini talep edebilir. Haksız el atma halinde zararın giderilmesi amacıyla şu taleplerde bulunulabilir:

  • Kişisel veya ayni hak sahibi, haksız el atmadan dolayı zarar görmüş veya bozulmuş malın eski haline getirilmesini isteyebilir.
  • Haksız müdahale edilen taşınmaz üzerinde muhdesat (taşınmazın bütünleyici parçası niteliğinde olmayan, sonradan eklenmiş yapılar veya şeyler) varsa, muhdesatın yıkımı (kal’i) veya kaldırılmasını talep edebilir. Örneğin, taşınmaz üzerinde haksız ve kötü niyetli bir şekilde bina inşa eden kişinin inşa ettiği bu bina muhdesat olarak kabul edildiği için, mülkiyet hakkı sahibi bu binanın yıkılmasını (kal’ini) talep edebilir.
  • Kişisel veya ayni hak sahibi, haksız işgale uğrayan mal için ecrimisil (haksız işgal tazminatı) talep edebilir.

El Atmanın Önlenmesi Davası‘nda, yukarıda sayılan hususlar ayni/kişisel hak sahibi tarafından açıkça talep edilmedikçe, mahkeme kendiliğinden bu konularda karar veremez. Örneğin, mülkiyet hakkı sahibi El Atmanın Önlenmesi‘nin yanı sıra, hem yıkım hem de ecrimisil talep ediyorsa, dava dilekçesinde bu talepleri ayrı ayrı belirtmesi gerekmektedir.


Paylı Mülkiyet ve Elbirliği Mülkiyetinde El Atmanın Önlenmesi Davası

El atma, hukuka aykırı fiil niteliğinde olduğundan, elbirliği mülkiyetinde (örneğin miras ortaklığı) her ortak, paylı mülkiyette (hisseli mülkiyet) ise her paydaş, üçüncü kişilere karşı tek başına El Atmanın Önlenmesi (Meni Müdahale) Davası açabilir.

Paydaşlar birbirlerine karşı da El Atmanın Önlenmesi Davası açabilirler. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan diğer paydaş veya paydaşlardan kendi payına düşen el atmanın önlenmesini her zaman talep edebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi, paydaşlardan biri diğer paydaşların rızasını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine El Atmanın Önlenmesi Davası açabilir. Ancak, o paydaşın payına karşılık uyuşmazlık konusu olmayan bir kısım yeri kullanıyorsa, açacağı El Atmanın Önlenmesi Davası‘nın dinlenme imkanı bulunmamaktadır. Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını iddia eden paydaşın sorununu El Atmanın Önlenmesi Davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim (paylaşma) veya şuyuun satış yoluyla giderilmesi (ortaklığın giderilmesi) davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, K.2020/7172).


El Atmanın Önlenmesi Davasında Yargılama Süreci

1. Zamanaşımı

El atma, hukuki niteliği itibarıyla bir haksız fiildir. Ayni/kişisel haklara yönelik el atma fiili devam ettiği sürece El Atmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) Davası her zaman açılabilir. Bu nedenle, El Atmanın Önlenmesi Davası‘nda herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Örneğin, arsası üzerine izinsiz bir şekilde barakalar yapılan kişi, aradan 7 yıl geçmiş olmasına rağmen El Atmanın Önlenmesi Davası açabilir; çünkü haksız müdahale varlığını sürdürmektedir.

2. Harç

El Atmanın Önlenmesi Davası, dava konusu malın değeri üzerinden nisbi harca tabidir. Yani, dava değeri arttıkça ödenecek harç miktarı da artmaktadır.

3. El Atmanın Önlenmesi Davasında Taraflar

El Atmanın Önlenmesi Davası‘nda, mülkiyet hakkına el atılan taşınır veya taşınmaz malın maliki veya kişisel hak sahibi (örneğin kiracı) davacı taraf olarak yer alır. Eşyaya haksız olarak el attığı iddia edilen kişi veya kişiler ise davalı tarafı oluşturur. Paylı mülkiyete veya elbirliği mülkiyetine tabi taşınır veya taşınmaz mallarda her ortak/paydaş tek başına El Atmanın Önlenmesi Davası açabilir.

4. El Atmanın Önlenmesi Davasında İspat Yükü

El Atmanın Önlenmesi Davası‘nda ispat yükü, ayni/kişisel hak sahibi olan davacıdadır (TMK m. 6, 6100 sayılı HMK m.190/1). Davacı, ayni/kişisel hakkını ve bu hakkına haksız bir şekilde müdahale edildiğini ispatlamakla yükümlüdür. Davalı taraf ise, ayni/kişisel hakka el atmadığını ispatlamakla yükümlüdür. Eğer davalı taraf, ayni/kişisel hakka el attığını kabul ediyorsa, bunun hukuki gerekçesini, yani el atmanın haksız olmadığını ispatlamalıdır.

5. Görevli Mahkeme

El Atmanın Önlenmesi Davası‘na bakmaya görevli mahkeme, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir.

6. Yetkili Mahkeme

Taşınmaz mallarda El Atmanın Önlenmesi Davası‘na bakmaya yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Taşınır mallarda ise genel yetki kuralı olan davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

7. El Atmanın Önlenmesi Davasında Hüküm

El Atmanın Önlenmesi Davası sonucunda, davalı, el atmanın sonlandırılmasını sağlayacak davranışları yapmaya veya el atmaya yol açacak davranışlardan kaçınmaya mahkûm edilir. El Atmanın Önlenmesi Davası‘nın amacı da, davalıyı yapmaya veya yapmamaya mahkûm eden hükmün icrası ile gerçekleşir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, K.2021/802).

8. Hükmün İcrası İçin Kesinleşmesinin Gerekip Gerekmediği

El Atmanın Önlenmesi Davaları‘nda ihtilaf konusu eşyanın mülkiyeti de çekişmeli ise, bu durumda yapılan yargılama sonucunda elde edilen hükmün kesinleşmeden icraya konulması mümkün değildir. Ancak, eşyanın aynı (mülkiyeti) çekişmeli değilse, El Atmanın Önlenmesi Davası sonucunda elde edilen hüküm kesinleşmeden icraya konulabilir. Örneğin, A’nın B’ye açtığı Müdahalenin Men’i (El Atmanın Önlenmesi) Davası‘nda, davalı B dava konusu taşınmazın mülkiyet hakkına sahip olduğu savunmasında bulunursa, taşınmazın aynı çekişmeli hale geleceğinden, bu dava sonucunda nasıl bir hüküm verilirse verilsin hükmün icraya konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmektedir.

Taşınmazın aynının ihtilaflı olduğu hallere ilişkin ilamların kesinleşmeden icraya konulamayacağı yasa hükmü gereğidir. Ne var ki, taraflar arasında görülen El Atmanın Önlenmesi Davası‘nda davalılar bir mülkiyet iddiasında bulunmamışlar, bu hususta bir dava da açmamışlardır. Takibe konu hususunda El Atmanın Önlenmesi‘ne ilişkin karar değil, yargılama giderleridir. Asıl olan mülkiyet hakkına üstünlük tanınması, malikin malına bir an evvel malına kavuşmasını temin etmek olduğuna ve müdahale edenler tarafından mülkiyete yönelik bir istemde de bulunulmamış bulunmasına göre yargılama giderine ilişkin ilamın icraya konulması için kesinleşmesi gerekmez (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, K.2012/780).


El Atmanın Önlenmesi Davası ile ilgili daha fazla bilgiye mi ihtiyacınız var? Veya benzer hukuki konularda danışmanlık mı arıyorsunuz? İletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz. Hukuki anlamda mağduriyet yaşamamak ve haklarınızı korumak için her zaman doğru adımları atmak önemlidir.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir