Ev Sahibi ve Kiracı davaları Mahkemeleri tıkadı. Tahliye Davaları Yıllar sürebiliyor
Konut kiralarındaki yüksek artışlar nedeniyle, ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar tahliye davalarına dönüşüyor ve yargıdaki dosya yükünü artırıyor. Özellikle kira sözleşmelerinin feshi talepleri, mahkemelerde önemli bir yığılmaya neden olurken, acil tahliye davaları dahi bir yıl sonrası için duruşma gününe alınmakta.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre, kira ihtilaflarının çözümü için mahkemeler aracılığıyla başvurulan davalar, sulh hukuk mahkemelerindeki iş yükünün yüzde 60’ını oluşturmaktadır. Mahkemelere taşınan bu uyuşmazlıklar, hem yargı sürecindeki yavaşlama hem de bilirkişi eksikliği gibi nedenlerle sürüncemede kalmaktadır. Arabuluculuk uygulamasına rağmen, mülk sahipleri ve kiracılar arasında arabuluculukla çözülemeyen davalar, hukuki sürecin iş yükünü daha da artırmaktadır.
Bilirkişi İncelemesi ve Temyiz Süreci Davaları Uzatıyor
Avukat C. Parlak’ın açıklamalarına göre, tahliye davalarında dosyaların emlak veya maliye uzmanı bilirkişilere gönderilmesi zorunluluğu, yargılamanın daha uzun süre almasına neden olmaktadır. Hakimlerin bu tür davalarda uzmanlıklarının yetersiz kalması durumunda bilirkişi desteği kaçınılmaz hale gelmektedir. Ancak bilirkişi raporlarının gecikmesi ve davalara yapılan itirazlar süreci temyiz aşamasına taşımakta, böylece dava süresi 6-7 yılı bulabilmektedir. Bu durumun, adil yargılama hakkının ihlali niteliğinde olduğu değerlendirilmekte, mahkemelerin bu yoğunluk karşısında daha etkin çözüm yolları geliştirilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Yargı Hedef Süreleri Uygulamada Yetersiz Kalıyor
Yargıdaki hedef sürelerin uygulamaya konması süreci hızlandırmak amacıyla yapılmış olsa da, özellikle kira tespit ve tahliye davalarında bu süreler genellikle aşılarak ilk duruşmalar bir yıl sonraya ertelenmektedir. Parlak, kira davalarının mahkemelerdeki iş yükünün önemli bir kısmını oluşturduğunu ve bu davaların, toplumda yargıya olan güvenin azalmasına neden olduğunu ifade etmektedir.
Bu nedenle kira ihtilaflarında etkin bir arabuluculuk sistemi, süreci hızlandırmak ve mahkemelerin iş yükünü hafifletmek için daha kapsamlı çözümler getirilmesi gerekmektedir.
